Kalp deliği deyince kalp boşluklarını bir birinden ayıran duvarlardaki delikleri ve aralarında bağlantı olmaması gereken boşluklar arasındaki anormal bağlantıları anlıyoruz. Kalp delikleri doğuştan gelen bozukluklardır. Yenidoğan bebeklerin yaklaşık %1’ inde doğuştan kalp hastalığı bulunur ve bunların çoğunu da kalp delikleri oluşturur.
Niçin Kalp Deliği Olur?
Bazı kalıtsal gen bozukluklarının ve genleri taşıyan kromozom anormalliklerinin kalp delikleriyle ilişkisi saptanmıştır. Hamilelik sırasında annenin geçirdiği bazı enfeksiyonlar ile anne kanındaki yüksek şeker ve fenilalanin düzeylerinin de bebekte kalp deliğine yol açabildiği bilinmektedir. Gebelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar ve alkol de kalp deliği sebeplerindendir. Bununla birlikte, kalp deliğiyle doğan bir bebekte deliğe yol açabilecek herhangi bir sebep saptanmaması sık karşılaşılan bir durumdur.
Kalp Deliği Çeşitleri Nelerdir?
Kalbin karıncıkları arasındaki deliklere ventriküler septal defekt (VSD), kulakçıkları arasındaki deliklere atriyal septal defekt (ASD), kulakçıkların alt kısmı ile karıncıkların üst kısmını kapsayan deliklere atriyoventriküler septal defekt (AVSD) denir. Anne karnındaki bebeğin kalbinin kulakçıkları arasında foramen ovale dediğimiz bir açıklık olması normaldir. Foramen ovale doğumdan sonra kapanır. İnsanların %10-15’inde doğduktan sonra da açık kalabilir. Bu duruma patent foramen ovale (PFO) denir. Genellikle bulgu vermez ve herhangi bir soruna yol açmaz. Çok nadir birkaç durum dışında müdahale edilmesi gerekmez. Kalpten çıkan ve vücuda kan pompalayan damar ile akciğere kan pompalayan damar arasında anne karnındaki bebeklerde duktus arteriozus dediğimiz bir bağlantı vardır. Anne karnında normal olan bu bağlantının doğumdan sonra kapanması gerekir. Kapanmadığı duruma patent duktus arteriozus (PDA)denir. PDA’lar bulgu verebilirler ve kapatılmaları gerekebilir. Vücuda giden ve akciğere giden damarlar arasındaki başka bir anormal bağlantı da aortopulmoner penceredir. Bütün bu delikler tek başlarına olabilir, birkaçı bir arada da bulunabilir veya daha kompleks doğuştan kalp hastalıklarında bozukluğun bir parçası olabilirler (Fallot tetralojisi, büyük damarların transpozisyonu gibi).
Bebeğimin Kalp Deliği Olup Olmadığını Anlayabilir miyim?
Delikler küçük ise hiçbir belirtiye yol açmazlar. Bu yüzden küçük deliğin aileler tarafından anlaşılması güçtür. Bazen kulakçıklar arasındaki büyük delikler de belirti vermezler. Delik belirtisi olmayan bebekler başka nedenlerle gittikleri çocuk doktorları tarafından kalplerinde üfürüm duyulması veya başka bir bulgu saptanması sebebiyle çocuk kardiyolojisi uzmanlarına yönlendirildiklerinde teşhis edilirler. Orta ve büyük deliği olan bebeklerde, fazla kanın akciğerde hava değişimini etkilemesi ve sol kalp yetersizliğine yol açmasına bağlı olarak kalbin hızlı atması, kalp atışının elimizle kolayca hissedilmesi, hızlı nefes alma, nefes almakta güçlük, hırıltı, emerken çabuk yorulma, uzun süre emememe, özellikle alın kısmında soğuk terleme, göz kapakları ve popo kısmında şişlik, yeterince ememediği ve enerji tüketimi arttığı için tartı alımında yetersizlik, sık akciğer enfeksiyonu geçirme, ileri evrelerde morarma gibi belirtiler görülebilir. Bu bulguların varlığında ailelerin vakit kaybetmeden çocuk kardiyolojisi uzmanlarına başvurmaları gerekir.
Kalp Delikleri Nasıl Teşhis Edilir?
Kalp deliklerinde bazı EKG anormallikleri görülebilmekle birlikte kesin tanı çocuk kardiyolojisi uzmanları tarafından yapılan ekokardiyografi (eko) ile konulur.
Çocuğumda Kalp Deliği Saptandı, Şimdi Ne Olacak?
Öncelikle panik olmayın. Kalp deliklerinin çoğunun tedavisinin mümkün olduğunu bilin. Çocuğunuzun takibini hiçbir zaman aksatmayın. Çünkü deliğe müdahale gerekip gerekmeyeceği, gerekirse ne zaman gerekeceği çocuğun şikayetleri ve çocuk kardiyolojisi uzmanının bulgularına göre belirlenir. Kalp yetersizliğine yol açacak kadar büyük deliği olan bebeklerin enerji tüketimi arttığı için beslenmelerine özen gösterin. Buna rağmen yetersiz tartı alımı olabileceğini unutmayın. Diş çürüklerindeki bakteriler kana karıştıklarında deliklere yerleşip kalp enfeksiyonuna yol açabileceğinden çocuğunuzun ağız ve diş sağlığına önem verin.
Bazı delikler özellikle ilk iki yaşta kendiliklerinden küçülebilir veya kapanabilirler. Özellikle karıncıklar arasındaki müsküler VSD dediğimiz deliklerin kapanma ihtimali daha yüksektir. Bazı ASD türleri ile AVSD’lerin kendiliğinden kapanma olasılığı ise düşüktür. Delikler kendiliklerinden genişlemezler ancak boşluklar arasındaki basınç farkına göre aynı delikten geçen kan miktarı artıp azalabilir. Boyutlar genellikle milimetre cinsinden ifade edildiğinden delik boyutunun bir doktordan ötekine ufak farklılıklar göstermesi normaldir. Deliğin kendiliğinden kapanması için ailenin veya doktorun yapabileceği bir şey yoktur. Yeterli tartı alımı deliği küçültmez ancak ileride gerekebilecek bir girişim açısından bebeğiniz ne kadar iri olsa o kadar iyi olur. Deliği olan çocuğa verilen ilaçlar deliğin küçülmesi için değil, kalp yetersizliğinin kontrol altına alınması için verilirler.
Kalbin iş yükünü artırmayan küçük delikler ömür boyu açık kalsa da kalp enfeksiyonuna veya inmeye yol açmadığı sürece kapatılmazlar. Kalp yetersizliğine yol açan deliklerde kalbin art yükünü azaltan ilaçlar ve idrar söktürücü ilaçlar verilerek kalp yetersizliği kontrol altına alınmaya çalışılır. Bebeklerde RSV enfeksiyonuna karşı pasif bağışıklık sağlanır. Bu tedaviyle yeterli tartı alan ve şikayetlerinde gerileme gözlenen çocukların kalp yetersizliği kontrol altına alınmış demektir. Bu hastalar deliğin küçülmesi, sol kalp yükünün azalması ve girişime ihtiyaç kalmaması ümidiyle yakından izlenmeye devam edilir. İzlemde müdahaleye karar verilirse bebek bu arada biraz daha büyümüş olur. Başlangıçta kalp yetersizliği kontrol altına alınamayanlar ile kalp yetersizliği kontrol altına alındığı halde önemli düzeyde akciğer atardamar basınç yüksekliği olanların delikleri uygun zamanda mümkünse kasıktan girilerek ameliyatsız olarak, değilse açık kalp ameliyatıyla kapatılır. Cerrahi gereken PDA’lar açık kalp ameliyatına gerek duyulmaksızın daha basit bir operasyonla tedavi edilirler. Kalbin sağını genişleten ASD’lerin şikayete yol açmasa bile okul çağından önce kapatılmaları önerilir.
Kalp deliği için girişim geçiren çocuklar, doktorlarının önerdiği sıklıkta kontrole götürülmeli ve gelişebilecek ritim bozuklukları diğer sorunlar açısından izlenmelidirler. Deliği tedavi gerektirmeyen çocuklar ile deliği kapatılmış çocuklar hayatlarını genellikle yaşıtlarıyla benzer şekilde sürdürürler.