Besin alerjisi, inek sütü ve diğer besinlere karşı bağışıklık sisteminin gösterdiği, istenmeyen bir reaksiyondur. Besin alerjisi ilk üç yaşta çocukların yaklaşık %6’sını etkileyen bir durumdur. Alerjiye en sık yol açan besin inek sütüdür. Onu yumurta, fıstık, fındık, ceviz, balık, soya ve buğday alerjileri izler. Nadiren çoklu gıda alerjileri de görülebilir. Besin alerjileri genellikle yaşamın ilk iki yılında ortaya çıkar. Okul çağından önce çocukların çoğu besin alerjisi problemini atlatır. Fıstık, fındık, ceviz ve balık alerjilerinin kalıcı olma ihtimali diğer besin alerjilerinden fazladır. Sadece anne sütü alan bebeklerde de anneden süte geçen besin öğeleri nedeniyle nadiren alerji görülebilir.
Besin Alerjileri Nasıl Ortaya Çıkar?
Diğer alerjiler gibi besin alerjileri de yatkınlıkla ilgili bir durumdur. Ailesinde alerji öyküsü olanlarda besin alerjisi görülme olasılığı daha fazladır. Alerjiye yatkın bebeklerde bazı besinler bağışıklık sistemini uyararak o besine özgü Ig E antikoru oluşumuna yol açarlar. Bağışıklık sistemindeki hücrelere bağlanan Ig E antikoru o besinle tekrar karşılaşıldığında bağlandığı hücrelerden bazı maddeler salgılanmasına yol açar. Salgılanan bu maddeler damarlarda genişleme, damar geçirgenliğinde artma ve düz kas hücrelerinde kasılmaya neden olur ve alerji bulguları ortaya çıkar. Bazen Ig E oluşmadan bağışıklık sistemi hücrelerinin besinlerle doğrudan uyarılmasıyla da alerji gözlenebilir. Bazı besinlerin alınmasından sonra ortaya çıkan ancak bağışıklık sistemi uyarılmadan oluşan durumlar besin alerjisi değildir (Sütteki laktoza ve meyvelerdeki früktoza duyarlılık, bayat balık yiyenlerde görülen histamin reaksiyonu gibi).
Besin Alerjisi Hangi Belirti ve Bulgulara Neden Olur?
Besin alerjisi birçok sistemi etkileyebilir. Ciltte kızarıklık, kaşıntı, döküntü ve şişme; mide ve bağırsaklarda bulantı, kusma, ishal, karın şişliği, karın ağrısı ve huzursuzluk görülebilir. Dışkıda kan görülebilir ve kansızlık gelişebilir. Bebek beslenmeyi reddedebilir. Uzun süreli etkilenmelerde büyüme geriliği gözlenebilir. Solunum sistemi etkilenirse hapşırma, burun akıntısı, kaşıntısı ve tıkanıklığı, gırtlakta şişme ve darlık, akciğerlerde hırıltı ve solunum sıkıntısı ortaya çıkabilir. Kan basıncında düşme, kalbin hızlanması, bilinç kaybı ve hatta ölüme yol açabilen ve anafilaksi olarak adlandırılan durum nadiren gözlenebilir. Besin alerjisi astım, saman nezlesi ve egzamaya eşlik edebilir.
İnek Sütü ve Diğer Besin Alerjileri Nasıl Teşhis Edilir?
Tanıda hastanın tıbbi öyküsü oldukça yol göstericidir. Çocukta alerjiyle ilişkili olabilecek belirtiler, bu belirtilere muhtemelen hangi besinin yol açtığı, belirtilerin ne kadar besin alınınca ve beslenmeden ne kadar sonra ortaya çıktığı, aynı besinle her beslenmede benzer bulguların görülüp görülmediğiyle ilgili bilgiler aileden alınmalıdır. Ciltte oluşturulan küçük çiziklere besin öğelerinin uygulanmasıyla yapılan alerjik deri testleri veya belirli besinlere karşı oluşan Ig E antikorların kandaki düzeylerini ölçen özgül Ig E testleri tanıda oldukça yardımcıdır. Bununla birlikte Ig E aracılı olmayan besin alerjilerinde bu testlerden yararlanılamaz. Bu hastalarda besin yükleme testi yapılabilir. Bu testte, şüpheli besin diyetten uzaklaştırılarak alerji bulgularının gerileyip gerilemediği; gerileyenlerde doktor gözetiminde tekrar besin verildiğinde şikayetlerin tekrarlayıp tekrarlamadığı değerlendirilir. Tanıda şüphe olan durumlarda Ig E aracılı alerjilerde de bu test uygulanabilir. Yükleme testi sadece hastane koşullarında yapılmalı ve ciddi reaksiyonlar açısından dikkatli olunmalıdır. Şüpheli besinin diyetten uzaklaştırılmasıyla belirtilerde hiçbir düzelme gözlenmezse büyük ihtimalle çocuğun o besine alerjisi yoktur.
Besin Alerjisi Olan Çocuklar Nasıl Tedavi Edilir?
En geçerli tedavi alerjiye yol açtığı saptanan besinin bulunduğu bütün ürünlerin diyetten uzaklaştırılmasıdır. Alerjiye yol açan süt, yumurta, fıstık, fındık, buğday gibi besinler işlenmiş gıdalarda da az miktarda bulunabilmektedir. İnek sütü alerjisi olan çocukların koyun ve keçi sütüne; yer fıstığına alerjisi olanların fındık, badem ve cevize; tavuk yumurtasına alerjisi olanların diğer yumurtalara da alerjisi olabileceği unutulmamalıdır. Alerjilerin zamanla ortadan kalkma olasılığı olduğundan çocuğun belli aralıklarla alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Alerji problemi atlatıldığında diyetteki kısıtlama kaldırılır. Sadece anne sütü alan küçük bebeklerde gerekli durumlarda alerjik besinin uzaklaştırılması annenin diyet yapmasıyla sağlanır. Anne sütü kesilmez. İnek sütü alerjisi olan küçük çocuklarda ve çoklu gıda alerjisi olanlarda ek gıda döneminde proteinleri küçük parçalara ayrılmış veya aminoasitlere ayrılmış özel mamaların kullanılması gerekebilir. Yumurta alerjisi olanlara içeriğinde yumurta olan grip aşısı veya kuduz aşısı gibi aşıları uygularken dikkatli olunmalıdır.
Bebeğimin Besin Alerjisi Olmasını Engellemek İçin Neler Yapabilirim?
Bu konuda uzmanların fikir birliği yoktur. İlk altı ay mümkünse yalnız anne sütü verilmelidir. Bazı doktorların alerjiye yol açması muhtemel besinlerin bebeğe geç verilmesini önermelerine rağmen güncel veriler temel ek gıdaların hemen ardından alerji ihtimali nispeten yüksek gıdaların küçük miktarlarda başlanmasının daha doğru olduğu yönündedir. Bebeğe yeni bir besin verildikten sonra alerjiye yol açıp açmadığı birkaç gün boyunca gözlemlenmeden başka bir ek besine başlanmamalıdır. Anne adayının hamilelikte alerjik besinlerden kaçınması önerilmemektedir. Bebeklerinde alerji bulgusu saptanmadığı sürece emziren annelerin de bu besinlerden kaçınması gerekmemektedir. Probiyotik içeren takviyeler alerjiyi önlemede faydalı olabilir.